• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • http://facebook.com/hsnrtky
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05366735666
  • https://twitter.com/hsnrtky
  • https://www.instagram.com/hsnrtky
  • https://www.youtube.com/Hasan ORTAKAYA
Üyelik Girişi
Site Haritası
Hasan ORTAKAYA
hasan@ortakaya.net
DÜNYANIZ HİCRET, AHİRETİNİZ CENNET OLSUN
24/01/2012
  Hicret; ayrılmak, bir yerden gitmek maddi ve manevi sahayı Allah'ın rızasını kazanmak için terk etmektir.Kötü bir ortamdan veya olaydan iyi bir ortama yönelmek hicretin temelini oluşturur. İnsanın zıt kavramlar arasında kaldığı ortamı terk etmesiyle meydana gelir.Bu bakımdan insanlık tarihine baktığımızda hicretlerle dolu bir dünyada yaşadığımızı görürüz. Hz. İbrahim'le başlayan bu olay Ashab-ı Kehf'in genç yiğitleri ve Mekke Müslümanlarıyla süregelerek günümüzün mazlum insanlarıyla devam etmektedir. Hicretin mimarı Hz. İbrahim'dir. Kavmi onu dinlemeyip yalanlayınca o bütün zorluğu göze alarak bulunduğu mekânından daha iyi hizmet verebilmek için hicret etmiştir. Ashab-ı Kehf'in zalim bir yönetime itaati reddedip lüks hayatı, makam ve sarayları terk ederek mağaraya hicret eden genç yiğitlerinden alacağımız dersler vardır. Mekke Müslümanlarının ilk dönemlerinde Habeşistan'a yapılan hicrette Hz. Cafer'in Habeş kralına verdiği bu anlamlı cevap hepimizi çok ilgilendiriyor:"Ey Hükümdar! Biz cehaletin içerisinde yaşayan bir toplumduk. Putlara tapıyor, ölmüş hayvanların etlerini yiyor ve zina yapıyorduk. Akrabalarımızla ilgimizi kesiyor, komşularımızla iyi geçinmiyorduk. Kuvvetli olanlarımız zayıf olanları eziyordu. Biz bu halde iken yüce Allah (c.c) bize acıdı, bizden öncekilerde olduğu gibi bize de içimizden soylu, asil, doğru, güvenilir, şeref ve namus sahibi olduğunu bildiğimiz birisini peygamber olarak gönderdi. O, bizi yalnız Allah'a ibadet etmeye, atalarımızın taptıkları putları terk etmeye çağırdı. Bize doğru söylemeyi, emanete riayet etmeyi, komşularımızla güzel geçinmeyi, haramdan ve adam öldürmekten sakınmayı öğütledi. Bizi yalan söylemekten, yetim malı yemekten ve namuslu kadınlara iftira etmekten sakındırdı. Yalnız bir olan Allah'a ibadet edip, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamayı, namaz kılmayı ve oruç tutmayı emretti.Haram dediğini haram bildik, helâl dediğini helal bildik. Bundan dolayı halkımızın bir kesimi bize düşman oldu, bize türlü türlü işkenceler yapmaya kalkıştılar. Biz de onlardan kaçarak ülkenize sığındık."Evet; Hz. Cafer'in bu İfadeleri İslâm'ın önündeki engellerin neye hizmet ettiklerini ve Müslümanların niçin sevilmediklerini anlatırken İslam düşmanlarının sevimsiz suratlarını da ortaya koymuş oluyor.Milâdi 622'de gerçekleştirilen Resulullah ve ashabının hicreti, dünya tarihninin dönüm noktası olmuştur. Ashab-ı Kiram; evini, yurdunu, akrabalarını, en değerli eşyalarını, ömür verdikleri emeklerini bir kalemde silip bilmedikleri bir okyanusa açılmışlardı.Bugün dünya platformunda aynı şartlara maruz kalan nice insanlar bu kutsal hicreti devam ettirmektedirler.İslâmın kapısı hicretle açılmıştır ve kıyamete kadar açık kalacaktır. "Bulunduğunuz kıyıdan ayrılmayı göze alamazsanız başka kıtaları keşfedemezsiniz."  İşte bu anlamda hicret, bir keşif operasyonudur.Bir Müslümanın bulunduğu ortamda küfre hizmet etmektense küfür ortamından hicret edip Müslümanların arasına katılması farzdır.İlim tahsil etmek, haccetmek, cihat etmek veya dinimizi ilgilendiren her hangi bir amaçla Allah için yapılan her hareket; Allah ve Resulüne doğru yürütülen bir hicrettir.Hicret; aynı zamanda bir cihattır. Küfrün, zulmün ve günahın pençesinde eriyip yok olacağını bilen bir Müslüman’ın o bölgede kalması haram, o çemberden ayrılması ise farz olur.Yarasaların ışıktan korktukları gibi, saltanatlarına balta vuracak İslâmın korkusunu alan müstekbirler, çıkarlarını korumak uğruna bütün ışıkları karartmak için harekete geçerler. İşte hicret bu noktada başlar.Her yerde her kese hicret var da bize yok mu?Bizler hiç hicretlerle tanıştık mı, hicret bize yakın mı uzak mı?Bizim hayatımızdan hiç hicret gelip geçiyor mu? İnsanın olduğu her yerde kabulü mümkün olmayan zıtlıklar var ise insan her an hicrete adaydır demektir. Hicret duygusu olmayanın itiraz duygusu da yoktur. İtiraz duygusu olmayan her şartı kabul ederken her şeyini feda etmenin zilletiyle yaşamaya mahkûm olmuştur. İşte hicret zilletin esaretinden izzetin hürriyetine yol almaktır. Hicret özgürlüğe yolculuktur. Hicret hürriyettir. Hicret baş eğmemektir.Sizin hicretiniz nereden nereye kadardır? Siz İslâmı yaşarken, kitaba mı uyuyorsunuz? Yoksa kitabına mı uyduruyorsunuz? Günlük yaşamınızda İslâma mı hicret ediyorsunuz? Yoksa İslâmdan kaçıyor musunuz? Dünyanın çarkında dolaşırken hicretinizi ne kadar yaşayabiliyorsunuz?Evet! Hicretiniz nereden nereye kadardır? Elinizdeki kumandayla televizyon kanalları arasında dolaşırken küfür kusan programlardan ayrılıp parmaklarınızla hicret edebiliyor musunuz?Haram kazanç sağlayan hareketlerinizi frenleyip helâl kazançlara doğru hicretiniz var mı? İçki, kumar, faiz gibi ortamlardan Allah korkusuyla hicret edebiliyor musunuz?Gıybet çemberinden sıyrılıp da "gıybetimin edilmesini istemiyorsam ben de başkalarının gıybetini yapmam" demeye hicretiniz var mı?İmanınıza sağlamca yapışıp, dünyanın zorlu ikliminden Allah (c.c)'a hicret edeceğiniz güne hazırlanabiliyor musunuz?Günlük hayatınızdaki çirkin teklifleri İslam ölçülerine vurup da: "Bu, benim dinime zarar verir"  diyerek nefsinizin arzularını terk edip, Allah'ın rızasına doğru hicret edebiliyor musunuz?Eğer, cevabınız "EVET" ise, alın size hicretiniz kadar bir müjde;Peygamberimiz buyuruyor ki: "Her kim dini uğruna bir yerden bir yere hicret ederse, gittiği yer bir karış yer bile olsa Cennet'te İbrahim ve Muhammed onun arkadaşı olur."İslâm tarihi, hicretle başlamış ve kıyamete kadar sürecek bir yolculuğa çıkmıştır. Bu yolculukta emsali görülmemiş örneklerin imzasıdır hicret.Hicret; Allah (c.c)'la yapılan bir alış veriştir. Kazanılacak ilâhi rızanın uğruna canın ve malın pazara sürülmesidir.Hicret; İslâm'ın, Mekke sokaklarından evrensel plâtforma yayılmasıdır.Hicret; tarihin yumurtasını çatlatan, çağ açıp çağ kapayan tarihsel bir güçtür.Hicret; İslam ve Kur'an okulunun açıldığı ve dünyaya ders verilmeye başlandığı tarihtir.Hicret; Cumanın kapısıdır. Zira ilk Cuma hicretle kılınmış, hürriyet abidesi olan Kûba Mescidi yine hicretle imar edilmiştir.Hicret; yeryüzünde emsali görülmemiş bir dostluğun, Ensar ve Muhacirin sergilediği bir insanlık vitrinidir.  Hicreti anlamak, hicreti yaşamakla mümkündür. Peygamberimiz (s.a.v.) bu zamanda yapılan ibadetlerin de birer hicret olduğunu vurgularken şöyle buyurur: "Fit­ ne zamanında yapılan ibadet benim yanıma (Mekke'den Medine'ye) hicret etmek gibidir."Hasan Ortakaya


6598 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BU DÜNYAMA ALMAM SENİ ŞİİR - 27/04/2019
Tane tane tespih olsan İmameye dizmem seni Şeytan kadar günah olsan Bedduama almam seni
AİNESİ İŞTİR KİŞİNİ LAFA BAKILMAZ - 01/11/2010
Nere de “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir”[4] mesajının muhatapları? Bu hadisi anladığımızda şımarık zengin mi onurlu fakir mi olmak istersiniz diye bir teste tabi tutulursak eminim onurlu olmak daha yüksek puan alacaktır.
YARIM DAKİKALIK DEPREM YARIM ASIRLIK BİR YARA AÇTI YÜREĞİMİZE… - 01/11/2010
23 Ekimde yüreğimizi dağlayan Erciş depremiyle ağır bir imtihana başladık. Öyle bir imtihan ki kimimiz felaketi yaşayarak, kimimiz de felaketin açtığı yaraları sarma görevini üstlenerek imtihanın bölümlerini paylaştık.
Namazı Kılalım mı, Namaza kıyalım mı? - 27/10/2010
Yükü ağır gelse bile bilen bilir kıymetini. Hayatın tüm yükünü sırtlananlar para kazanmak için dünyanın kahrının altına yatarlar da bir namaz ağır gelir onlara.
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam22
Toplam Ziyaret360999
KİTAPLAR

                     MİNİK TRADERDS                                                                                SİYONİZM'İN AMENTÜSÜ