• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • http://facebook.com/hsnrtky
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05366735666
  • https://twitter.com/hsnrtky
  • https://www.instagram.com/hsnrtky
  • https://www.youtube.com/Hasan ORTAKAYA
Üyelik Girişi
Site Haritası
Hasan ORTAKAYA
hasan@ortakaya.net
YARIM DAKİKALIK DEPREM YARIM ASIRLIK BİR YARA AÇTI YÜREĞİMİZE…
01/11/2010
 

YARIM DAKİKALIK DEPREM YARIM ASIRLIK BİR YARA AÇTI YÜREĞİMİZE…

 23 Ekimde yüreğimizi dağlayan Erciş depremiyle ağır bir imtihana başladık. Öyle bir imtihan ki kimimiz felaketi yaşayarak, kimimiz de felaketin açtığı yaraları sarma görevini üstlenerek imtihanın bölümlerini paylaştık.

Yarım dakikalık bir deprem yarım asırlık bir yara açtı yüreğimize…

Bu depremle nice canlarımızı gömdük.  Ancak ne var ki yetimlerimiz ve dullarımızla hayatımıza devam etmek zorundayız. Hayatın her türlü cilvesi biz insanlar içindir. Bize düşen ise bu hayatın her türlü cilvesine göğüs gerip onurumuzla dik duruşumu sağlamaktır. Deprem gibi felaketler canlarımızın ve mallarımızın yok olmasına sebep olsa da bizim sosyal bağlarımızı, birlik ve beraberliğimizi yok edecek hiçbir tabi felaket yeryüzüne gelmemiştir.

Gün, depremin açtığı çukurlara kötü huylarımızı, günahlarımızı, öfkelerimizi, düşmanlıklarımızı gömmenin günüdür. Gün, bu tür felaketler hepimizin başına gelebilir düşüncesiyle insanlık özeliğimizi öne alarak paylaşmanın, yardımlaşmanın, kaynaşmanın, dayanışmanın, anlaşmanın günüdür.

Ne hazin ki bu depremde kimileri canlarını mallarını kaybederek depremzede oldular. Bunların yürekleri yanık olduğundan gelen yardımlara dönüp bakmadılar bile. Yine kimileri depremden hiçbir zarar görmedikleri halde fırsatı ganimet bilerek hanzade, paşazade misali depremzade oldular.

Bu depremin en büyük özelliği depremle alakası olan herkesin gerçek kimliğini gerçek anlayışını ve gerçek şahsiyetini ortaya çıkarması oldu. Kimi duyarlı insanlar depremzede oldukları halde ellerindeki imkânları çevreleriyle paylaştı, kimileri de torbalarını doldurma telaşını yaşadı.

Karanlık çökünce bazı yarasalar ortada cirit atmaya başladı. Yine bu karanlıkta bazı gönül dostları yürekleriyle, elleriyle, dilleriyle bu karanlığa ışık oldular.

Kimileri bu ortamı terk edip kaçarken kimi yürekli insanlar buraya gelip dertlerimize çare olmaya çalıştılar. Kimileri yüreklerinin sesiyle yardım gönderirken, kimileri de sırf bu yardımlardan istifade için leş kargaları gibi buraya üşüşüp talana çalıştılar. Kimileri enkazlarda altın ve para ararken kimileri de buldukları ziynetleri sahiplerine ulaştırdılar.

Kimileri “ettiklerini buldular oh olsun” dedi, kimileri yardım paketi diye taş, sopa ve bayrak gönderdi. Zannettiler ki koca bir gül bahçesinde iki tane karganın sesi çıkıyor diye bu bahçede bülbül yok.

Oysa yürekleri kadar değerli o kadar insanımız aç ve uykusuz kalarak gece gündüz çalışıp ırk ve görüş ayrımı yapmadan omuz omuza kardeşçe insan olmanın görevini yerine getirdiler.

Hiç kimse alması gereken dersi almadan bu depremi unutmaya çalışmasın. Bu depremden öğreneceğimiz çok şeyler var. Bu depremle tefekkür edebilmeliyiz. Malımızın, gücümüzün bizi korumadığını ve koruyamayacağını bir kara daha anlamalıyız.

Sağ kalanlar listesinde olduğumuzdan bundan sonraki ömrümüzün bize Allah’ın bir hediyesi olduğunu düşünerek şükürlerde bulunmalıyız. Bundan sonraki hayatımızda dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım her an yeni bir depremle ölebileceğimizi veya sevdiklerimizi kaybedebileceğimizi hesaplayarak yaşayalım.

Rum suresinin 41. ayetindeki: “(Allah’ın emir ve yasaklarını umursamaz halde günah işleyen şu) insanların kendi elleriyle işledikleri (kötü davranışlar) yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu. İnsanlar doğru yola geri dönsünler diye Allah bunların bir kısmını tattırıyor” ayetini lütfen biraz daha anlamaya çalışalım.

Peygamberimizin (s.a.v): “Allah’a yemin ederim ki ya iyiliği emreder kötülükten men dersiniz ya da Allah-u Teâlâ size azap gönderir. Allah’a yalvarırısınız ancak bu sefer duanız kabul edilmez” [1] sözlerinin bugün ne kadar manidar olduğuna bir kez daha bakalım.

Deprem gibi felaketler insanların ölümüne sebep olabilir ancak inanlığı öldürmemelidir. İnsan ölümlüdür ancak insanlık ölümsüz olmalıdır.

Zor şartlarda olsa bile onur ve şerefleriyle başları dik durmayı başaranlar, üç beş kuruşluk menfaat için eğilmeyenler, Allah’ın on kula gönderdiği on pulun onunu on kula pay edenler, doğru düşünenler, doğru yaşayanlar bu yollarda ölseler bile dik duruşlarını bozmamış olurlar.

Ölünün kolundaki bileziğe, parmağındaki yüzüğe bile göz diken, felaketi nimet sayan insan müsveddeleri belki çok paraya sahip olabilirler ancak paraları onları asla mutlu etmeyecektir. Ölümlerinde ise utanç ve pişmanlıklarıyla ahirete göçeceklerdir.

Bakınız şu hadis-i şerif bize ne kadar anlamlı mesajlar vermektedir. “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz, nasıl dirilirseniz öyle hesap verirsiniz.”

Canlarımızı toprağa gömsek de, ciğerimiz yansa da yüreklerimizi diri tutmalıyız. Irkımız, rengimiz, dilimiz, dinimiz ne olursa olsun insanlık paydasında aynı çatının altında yaşıyoruz. Bu durumu zahmete değil rahmete çevirmek bizlerin elindedir. 

İnsan neyi düşünüyor, neyle uğraşıyor, mesaisini nerede harcıyorsa, neyi istiyor ve ne yapıyorsa bütün bu uğraşlarıyla kendi değerini ortaya koyuyordur.

İnsanlara fayda sağlayan, insanlığı ayakta tutmaya çalışan, başkalarının derdini kendine dert sayan insanlar düşünceleri kadar değerlidirler.

Küçücük menfaatler için insanlığını unutanlara gelince kim ne için uğraşıyorsa kendi değerinin ne olduğunu ortaya koyuyordur.

Temenni ederim ki yüce Allah bu tür felaketlerle bizleri dönmemiz gereken yöne dönmemizi sağlasın. Bu felaketi rahmete çevirerek sabrımızı artırsın.

 Hasan ORTAKAYA



[1] Riyaz’uz Salihin Sayfa 181



7059 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

     23/02/2012 12:43

Allah cc. razı olsun Kıymetli Hocam. Emeğinize yüreğinize kaleminize sağlık. Maşallah çok güzel ve farklı bir yaklaşım. Rabbim ilminizi arttırsın inşaAllah. Bu arada hocam ben konu açamıyorum yetkimi mi aldınız acaba:)
İhsan ÇALİŞİR

Yazarın diğer yazıları

BU DÜNYAMA ALMAM SENİ ŞİİR - 27/04/2019
Tane tane tespih olsan İmameye dizmem seni Şeytan kadar günah olsan Bedduama almam seni
DÜNYANIZ HİCRET, AHİRETİNİZ CENNET OLSUN - 24/01/2012
"Bulunduğunuz kıyıdan ayrılmayı göze alamazsanız başka kıtaları keşfedemezsiniz." İşte bu anlamda hicret, bir keşif operasyonudur.
AİNESİ İŞTİR KİŞİNİ LAFA BAKILMAZ - 01/11/2010
Nere de “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir”[4] mesajının muhatapları? Bu hadisi anladığımızda şımarık zengin mi onurlu fakir mi olmak istersiniz diye bir teste tabi tutulursak eminim onurlu olmak daha yüksek puan alacaktır.
Namazı Kılalım mı, Namaza kıyalım mı? - 27/10/2010
Yükü ağır gelse bile bilen bilir kıymetini. Hayatın tüm yükünü sırtlananlar para kazanmak için dünyanın kahrının altına yatarlar da bir namaz ağır gelir onlara.
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam51
Toplam Ziyaret362483
KİTAPLAR

                     MİNİK TRADERDS                                                                                SİYONİZM'İN AMENTÜSÜ