• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • http://facebook.com/hsnrtky
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05366735666
  • https://twitter.com/hsnrtky
  • https://www.instagram.com/hsnrtky
  • https://www.youtube.com/Hasan ORTAKAYA
Üyelik Girişi
Site Haritası
MÜFTÜLER SANA FETVA VERSELER DE, SEN YİNE KALBİNE DANIŞ!

Hepimiz her zaman korku, tereddüt, heyecan ve endişelerimizle baş başa kalırız. Bazen cevapsız sorularla geçiririz günlerimizi. Anlamını bilmediğimiz soru ve cevaplara istediğimiz boyuta girmeleri için gönlümüzden geçtiğince yön veririz.

İnsanın tabiatında vardır yaptığı işlerin kendini tatmin etmesi. Yapmayı şart gördüğümüz birçok işimizi, sadece yapmış olmak için yaparız. Ancak vicdanları bile rahatsız eden vicdan bazen mahkeme kurup yargılar bizi.

Yaptığımız iyiliklerde vicdan mahkemelerinden korkmayız, biliriz ki, hâkim bizdendir.

Ancak kötülükler mahkemesinde hâkim bizden değildir. Bu yolda kazanamadıklarımıza karşılık vereceğimiz bedeller aklımızı kurcalar durur.

Aklın yolu birdir, ancak herkeste aynı idrak yoktur. Doğru birdir, ancak her doğru herkese göre doğru değildir. Nitekim kültür ve anlayış farklılıkları doğruları ve yanlışları etkisi altına almaktadır.

Doğruların ve yanlışların tartışılmazları; din ve vicdan süzgecinde yine tartışılmaz olarak kalırlar.

Adam öldürmek, hırsızlık yapmak, birilerine zarar vermek gibi şeyler her zaman her yer ve her toplumda kötüdür.

Ancak mutlak arzularımızı da bir sebebe dayanarak yapmak isteriz. Zira dayandığımız sebepler gönlümüzü rahatlatır. Ya da yapacaklarımızdan dolayı olumsuz tepkilere düşmemek için bahaneler oluştururuz.

Genel olarak hiçbir günah, günah olarak işlenmez. Bu yanlıştır ve bu yanlışı ben bilerek yapıyorum diyenlerin sayısı yok denecek kadar azdır. Her yanlışın mutlaka tutulur bir doğru(!) kulpu vardır. Hani, kedi kendi yavrusunu yemek istediğinde, önce onu fareye benzetirmiş ya. Hah öyle işte…

Yapacağımız kötü işlere ortaklar ararız, birileri bizimle bu eylemi yapınca vicdanımızın sesini bastırırız. Bizimle birlikte olanlar da bize güç kazandırır.

“Gönül raydan çıkmak isteyince makinisti bahane eder” misali duygu rotamızı değiştirdiğimizde hemen bir bahanenin arkasına sığınırız.

Canım çok istedi,

Herkes yapıyor,

Karşıma çıkmasaydı,

Ne yapayım onun hiç mi günahı yok?

Beni çok tahrik etti,

Gururuma dokundu,

Kendimi tutamadım,

Aklım başımdan gitti,

Kendime hâkim olamadım,

Şeytan kandırdı, 

Gözüm döndü,

İstemeden oldu,

Arkadaş kurbanı oldum,

Hocalar böyle diyor,

Benim onlardan neyim eksik?

Bu işi yapan tek kişi ben değilim ki… Gibi sözler kendimizi kandırdığımız bahanelerdir.

Bir mafya: “Bizim de işimiz bu, biz de bir sürü insana (ayakçı olarak kullandığı eşkıyalara!) iş sağlıyoruz.”

Bir fahişe: “Biz de ekmeğimizi bundan kazanıyoruz, çalmıyoruz ya”

Bir hırsız: “Zenginlerin fazla mallarını topluyoruz” diye sözüm ona fetva(!) üretirler.

Evet, yapılan hatalarda fetva(!) çok, bahane çok, aynı işi yapanlar da çok. Ancak sebep ne olursa olsun sonuç değişmez.

Nefsin uydurduğu bahaneler her ne kadar geçerli sayılırsa sayılsın, insanın suçunu hafifletmez.

Birçok mazeretli bahane, yaptığımız ve yapacağımız kötülüklerde bizi sözde haklı pozisyona getirebilir. Müftüler de fetvalarında yanılabilir. Kitaplar yanlış yazabilir. Bizi dinleyenler yanlış anlayabilir, bizler de dinlediklerimizi yanlış yorumlayabiliriz. Ancak kalbimiz asla yanılmaz. Eğer bir parça iman ve bir parça insanlık değerimiz kalmışsa mutlaka doğru itiraflarımız konuşmaya başlar.

Yaptığımız kötülüklerde eğer bir parça yüzümüz kızarıyor, utanıyor ve rahatsız oluyorsak demek ki hala iyi bir yanımız ve hala kurtuluş ümidimiz vardır.

Kaybedecek bir şeyleri olanlar varlık sahibidirler. Eğer kaybedecek bir şey kalmamışsa eyvah ki eyvah! tüm sermaye tükenmiştir.

Kalbi olana ve kalbi duygulara değer verene güzel bir müjde: Her bir işte bahane, sebep ve fetva ne olursa olsun “Müftüler sana fetva verseler de sen yine kalbine danış.”[2]

Her kes seninle yanılabilir ama sende yanılmayan cevher, seni yanıltmayan kılavuz kalbindir. O da sadece senindir.

 

[1] Hadis Meali Ahmed B. Hanbel 1/ 194

[2] Hadis Meali

  
885 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam1
Toplam Ziyaret360978
KİTAPLAR

                     MİNİK TRADERDS                                                                                SİYONİZM'İN AMENTÜSÜ