İNSAN HAKLARI VE HOŞGÖRÜ KONULU HUTBE 

قاَلَ اللّٰهُ تَعَالَى ف۪ي كِتَابِهِ الْكَرِيمِ:

أَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطاٰنِ الرَّج۪يمِ، بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ

﴿لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ﴾^[1]

وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ف۪ي حَدِيثٍ:

﴿كُلُّكُمْ لآِدَمَ وَآدَمُ مِنْ تُرَابٍ﴾^[2] صَدَقَ رَسُولُ اللّٰهِ ف۪يمَا قَالَ اَوْ كَمَا قَالَ.

Muhterem Müslümanlar!

Varlık âleminin en güzel varlığı olan insanoğlunun bu insani melekesini koruyabilmesi için kendi soyuna ve kendi cinsine saygı duyması gerekmektedir.

Bir insanın milliyeti, dini, makam ve mevkisi ne olursa olsun, ilmi ve ibadeti hangi seviyede olursa olsun, eğer insana insan olma değeri veriyorsa bu davranışı ile önce kendisine olan saygısını ifade etmiş olur.

Bunun tersini yapanlar ise bulundukları alanda hukuk kavramından uzak yaşar ve böylelikle kendi değerlerine zarar verirler.

Kur’an-ı Kerim; insanın gerçek kimliğini ortaya koyarken “Biz insanı en güzel surette yarattık, sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik”^[3] buyurduğunda, insanda var olan iki özellikten bahseder.

Bunlardan Rahman’a yakın olup hak ve hukuk bilenleri en güzel surete çıkarmakta; şeytana eğilimli olup da hak ve hukuktan uzak kalanları ise aşağıların aşağısına sürüklemektedir.

Değerli Müslümanlar!

İlahi vahye muhatap olan bütün dinler; inancı ne olursa olsun başka bir insanın hakkını ihlâl etmesine ve insanın insana zulmetmesine izin vermemiştir.

Yüce peygamberimiz insan hakları beyannamesi olarak dile getirdiği veda hutbesinde: “Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız”^[4]mesajıyla insan varlığını kaynaştırma ve bütünleştirme mesajı vermektedir.

Varlık kaynağında tüm insanları birleştiren peygamberimiz bu yaklaşımıyla Mevlanalara ve Yunuslara yol göstermiş, insan hukukunu kardeşlik çemberinde birleştirmemizi istemiştir.

Mevlâna: “Gel, ne olursan ol yine gel” anlayışı ile insana seslenirken; Yunus: Yaratılanı yaratandan dolayı hoş gördüğündetüm varlığa hoşgörü kucağını açmış ve bunun ekseninde hoşgörü kaynağının yine insan olduğunu vurgulamıştır.

Değerli Mü’minler!

Hak ve hukukun bir aynası olan insan, bu hak ve hukuku öne aldığı sürece insanlık meziyetlerini korur, bu insanlık meziyetlerini koruyunca da en güzel bir surete hak kazanarak âlemlere sultan olur.

Yeryüzü hikmetlerine hikmet penceresinden baktığımızda hayvanların bile kendi aralarındaki hukuklarını koruduğunu görürüz. Bu hikmet penceresinden aldığımız derslerle; dünyada insanların hakkına saygı duyanlara biz de saygı duyar, saygı duymayanlara ise kınamakla beraber acıyarak bakarız.

Yüce yaratıcımız, insana yeryüzüne şekil verme gücünü verirken insan hukukunu çiğnemenin kul hakkı olduğunu bildirmiş, kulun hakkını haksız yere yemeyi ve kulun hakkına haksız yere tecavüzü haram kılmıştır.

Yüce dinimiz hiçbir varlığa ve hiçbir insana haksız saldırıyı ve haksızlık yapmayı istemezken; aksine, insanın yaşama ve hürriyet hakkına destek vermemizi emretmiştir.

Haksız yere hiçbir insanın canına, malına, onur ve hürriyetine dokunmaya izin vermezken; aksine, insanların bu tür değerlerine saygı duymamızı istemiştir.

Yaşadığımız her alanda bir insanın hakkını koruduğumuzda tüm insanlığın hakkını korumuş olacağımızı; bir insanın hakkını ihlâl ettiğimizde ise tüm insanlığın hakkını ihlâl etmiş olacağımızı dikkate alarak yaşamalıyız.

Değerli Müslümanlar!

İnsan haklarına saygı duyanları ve en güzel surete layık olanları Peygamber, Mevlâna ve Yunus anlayışına davet ediyorum.

Gelin Peygambere ram olalım, gelin Mevlâna misali insanlara kucak açalım, gelin Yunus gibi yaratılanı yaratandan dolayı hoş görelim.

Yüce Mevla’mız bizleri birbirini seven, birbirine anlayış gösteren ve birbirine değer veren kullarından eylesin.

أَلاَ إِنَّ أَحْسَنَ الْكَلاَمِ وَأَبْلَغَ النِّظاَمِ...

^[1]           Tin Suresi 4-5

^[2]           Sünen-i İbni Mâce: 2/966 H. No. 2892

^[3]           Tin Suresi 4-5

^[4]           Veda Hutbesi

---

Yorumlar - Yorum Yaz

---