• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • http://facebook.com/hsnrtky
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05366735666
  • https://twitter.com/hsnrtky
  • https://www.instagram.com/hsnrtky
  • https://www.youtube.com/Hasan ORTAKAYA
Üyelik Girişi
Site Haritası

FELÂKETLERDEN KORUNMA

FELÂKETLERDEN
KORUNMA YOLLARI

 

قاَلَ اللّٰهُ تَعَالَى ف۪ي كِتَابِهِ الْكَرِيمِ:

أَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطاٰنِ الرَّج۪يمِ، بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحي۪مِ

﴿ ظَهَرَ الْفَسَادُ ف۪ي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ أَيْدِي النَّاسِ لِيُذِيقَهُم بَعْضَ الَّذ۪ي عَمِلُوا لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ ﴾[1] صَدَقَ اللّٰهُ الْعَظِيمُ.

وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ف۪ي حَدِيثٍ:

﴿...فَاتَّقُوا الدُّنْياَ...﴾[2] صَدَقَ رَسُولُ اللّٰهِ ف۪يمَا قَالَ اَوْ كَمَا قَالَ.

Muhterem Müslümanlar!

"Toplumlar, nasıl yönetilmeleri gerektiğini kendileri belirlerler." Bu muamele biçimi tarihin her sayfasında görülmüştür ve görülmeye devam etmektedir. İyi olanların iyi muamele; kötü olanların ise kötü muamele görmeleri kaçınılmaz kurallardandır.

Buna bağlı olarak yüce Mevlâ'mız, iyi kullarının iyiliği için cenneti; kötü kullarının kötülüğüne karşılık olarak da cehennemi yaratmıştır.

Azamet sahibi olan Cenab-ı Azimuşşan, hepimizin de şahit olduğu gibi; kulları kendisini unutup da fenalığa, isyana ve kötülüğe saplanınca, uyarı mahiyetinde olan azabının bir kısmını gönderir ve bu azabıyla, daha daha büyük azaplara gücünün yeteceğini ifade eder. Eğer insanlık âlemi kendi durumunu düzeltmezse; yeni yeni uyarılar ardı ardına devam eder.

İnsanların, kendi elleriyle kendilerine felâket hazırladıklarını yüce Mevla’mız şöyle dile getirir:

"İnsanların elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde fesat çıkar; Allah da belki dönerler diye yaptıklarının bir kısmını böylece kendilerine tattırır."[3]

Peygamberimiz (a.s.)de felâketlerden korunmamız için nasihatle: "Dünyanın fitnelerinden korunun"[4] buyurmaktadır.

Kıymetli Mü'minler!

Rabbimiz biz kullarını sever ve merhametiyle nazar eder. Ancak bu merhametten uzaklaşanlara da hak ettikleri cezayı verir. Eğer isyankâr ve azgınların yangınında tutuşmak istemiyorsak; yaptığımız her işte, o mutlak gücün rızasına uygun bir şekilde hareket edelim.

İman ve itikadı ilgilendiren konularda, Allah'ın kanunlarına muhalif hareketlerde bulunmayalım.

Bilgimiz olmayan konularda yanlış konuşarak, Allah'a ait olan işlere karışmayalım. Allah ile kul ilişkilerinde haddimizi bilelim. Unutmayalım ki; Allah, haddi aşanları sevmez.

Allah'û Teâlâ’nın, kesin emirleriyle sabit olan ibadetlere riayet edelim. Çünkü ibadet; Allah'a kul olmanın ve Allah'tan gereği gibi korkmanın uygulamalı bir ifadesidir. Allah, kendisinden korkanlara daha çok merhamet eder.

Allah'a ve Resulüne, her zaman ve her yerde saygılı olalım. Ancak saygılı olanlar, Allah'ın ve Resulünün sevgisini kazanırlar.

Allah'ın yeryüzündeki halifesi olan insana da saygılı olalım. Yaratılanı, yaratandan ötürü sevmek, yaratanı sevmek anlamına gelir. Ancak bu ölçü, Allah'a iman edenler için geçerlidir. Allah'a isyan edenleri sevmek ve onlara değer vermek Allah'a isyan sayılır. Onun için bu sevgi; Allah'ı sevenleri Allah için sevme, Allah'ı sevmeyenlere de Allah için buğz etme sınırında olmalıdır.

Değerli Cemaat!

Rabbimizin beğenerek gönderdiği, peygamberimizin överek tebliğ ettiği, sahabenin gururla yaşadığı ve Müslümanların günümüze kadar büyük bir teslimiyetle taşıdığı bu dini, olduğu gibi kabul edelim.

Eğer; İslâm'ın işimize gelen yönlerini alıp, işimize gelmeyen yönlerini dışlarsak, bu dini kabul etmemiş oluruz ki, bu dini kabul etmeyenler, Allah'ın azabından kurtulamazlar.

Dinimizi, dinimizin asıl kaynağı olan Kur'an'dan, sünnetten ve onları tarif eden gerçek âlimlerden takip edelim.

Sözde âlim olarak piyasaya çıkıp da, Kur'an'dan ve sünnetten habersiz kimselerin, dayatmak istedikleri din anlayışına aldanmayalım. Allah'û Teâlâ, Kur'an'la gönderdiği dinini, Kur'an'dan uzaklaştıranları asla affetmez.

Aziz ve Muhterem Kardeşlerim!

Şimdiye kadar yapmış olduğumuz tüm hatalarımıza, günahlarımıza, isyanlarımıza, samimi bir edayla tövbe edelim. Tövbe edelim ki; Allah bizi affetsin. Allah bizi affetsin ki, affedilmiş kullarına dünyanın azabı ve cehennemin alevleri dokunmasın.

Attığımız her adımda ve alıp verdiğimiz her nefeste, Allah'ın bizi kontrol ettiğini ve her işimizden haberdar olduğunu bilerek yaşayalım.

Ölümlü dünyanın ölümlü yolculuğunda, işlediğimiz zerre kadar hayrın ve zerre kadar şerrin hesabını vereceğimizi düşünerek yolumuza devam edelim.

Yüce Rabbimiz, yüce İslâm dinini yaşama hususunda cümlemize yâr ve yardımcı olsun.

Müslümanların nefes alıp verdiği bütün zemin ve mekânları her türlü afet ve musibetlerinden korusun. Ümmeti Muhammed'e dünya ve ahiret saadeti nasip eylesin. Âmin.

أَلاَ إِنَّ أَحْسَنَ الْكَلاَمِ وَأَبْلَغَ النِّظاَمِ...

[1]           Rum Suresi: 41

[2]           Riyazü's Sâlihin: S. 83 Hadis No: 70

[3]           Rum Suresi: 41

[4]           Riyazü's Sâlihin: S. 83 Hadis No: 70


Yorumlar - Yorum Yaz
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam27
Toplam Ziyaret360653
KİTAPLAR

                     MİNİK TRADERDS                                                                                SİYONİZM'İN AMENTÜSÜ