• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • http://facebook.com/hsnrtky
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05366735666
  • https://twitter.com/hsnrtky
  • https://www.instagram.com/hsnrtky
  • https://www.youtube.com/Hasan ORTAKAYA
Üyelik Girişi
Site Haritası
DÜNYANIN EN AZILI EŞKIYASI

DÜNYANIN EN AZILI EŞKIYASI

“Tek oğlu bulunan varlıklı bir çiftçi, yaşlanıp yatağa düşer ve oğluna vasiyetini söyler: Yatağın altında, iki tane altın kesesi var. Bunlardan biri senin, diğerini de memleketin en büyük eşkıyasını bulup ona vereceksin. Sebebini sorma, vasiyetim budur.

Yaşlı adam birkaç gün sonra ölür. Oğlu, memleketin en büyük eşkıyasını bulmak için ülkeyi dolaşmaya başlar. Fakat nereye gitse, hangi eşkıyayı sorsa, ondan daha da namlısı, kanlısı, belalısı olduğunu öğrenir ve bu şekilde aylarca dolaşır. Nihayet, ülkenin yol vermez dağlarla çevrili bir köşesinde öyle bir eşkıyanın adını işitmiş ki köylüler korkularından ismini bile fısıldayarak söylermiş. Hükmettiği dağların yamaçları onun öldürdüğü insanların cesetleriyle doluymuş.

Bizim delikanlı, yedi dağın eşkıyasının namını duyunca “bundan daha canavarı olamaz'' deyip, eşkıyanın yaşadığı dağlara doğru yola çıkmış.

Kışın ortasında dağa vardığında eşkıyanın adamları: “Tek başına bu dağda ne gezersin bre ahmak?” diyerek, delikanlıyı esir almışlar.

Delikanlı: “reisinize bir hediye getirdim” deyince, onu yedi dağın eşkıyasının karşısına çıkarmışlar.

Eşkıya, hakikaten dedikleri kadar varmış. Delikanlı, cesaretini toplayıp babasının vasiyetini anlatmış ve koynundan kesenin birini çıkarıp yedi dağın eşkıyasına uzatmış: “Ağam, bunu size vermezsem babam mezarında rahat yatmaz, lütfen kabul edin.” O namlı eşkıyanın yüzünde babacan bir ifade belirmiş: “Sevdim seni, safsın, temizsin, dünyadan haberin yok. Benim namım bu dağları sarmıştır, lakin memlekette benden daha büyük eşkıyalar da var. Biz eşkıya da olsak, zahmetini çekmediğimiz mala el sürmeyiz. Sen şimdi geldiğin yoldan dön, şehre var. Gidip kadı efendiyi bul. Memleketin en büyük eşkıyası odur. Sahtekâr bir insandır. Kadılığı elde etmek için her türlü hilekarlığı yapmış biridir. Güvenilir görünür ama güvenilir değil. Dindar görünür ama dinle alakası yok. Allah’ın adı ağzından düşmez lakin insanları Allah ile aldatır. Şeriattan bahseder ama düzenbazın tekidir. Buna nasıl kadılık verildi anlamıyorum ama insanları aldatmada üstüne yoktur.   Selamımı söyle, durumu anlat ve bu keseyi ona ver!

Sonra adamlarına emretmiş: “Bu yiğidi, başına bir iş gelmeden düze indirin, şehir yolunda bırakın!” Delikanlı şehre inmiş kadı efendinin konağına varmış, başından geçenleri anlatmış: “İşte böyle kadı efendi. Bu keseyi hak eden sizmişsiniz, ben de eğer kabul ederseniz size takdim edeyim.”

Kadı efendi yerinden fırlamış: “Vay ahlaksız eşkıya! Hakkımızda neler demiş. Be hey Allah'tan korkmaz kul, sen ne yüzle bana haram para teklif edersin? Şimdi yatırayım mı seni kırbaç altına?”

“Efendim ben de anlatılanlara uydum, ne yapacağımı bilmez haldeyim, bana acıyın.”

Kadı efendi, gözünü uzaklara dikip biraz düşünmüş, sonra kara kaplıyı açıp sakalını sıvazlamış: İmdiii… Bir din ve devlet temsilcisinin böyle açıktan para kabul etmesi hem kanun-u âliye, hem de Allah rızasına münasip olmayıp, alan da veren de bu âlemde ve mahşerde suçlu durumuna düşer. Lakiiin, eğer aramızda bir ticari akit tanzim eder ve sen bana bu bir kese altını bir alışveriş neticesinde takdim eyler isen, ben dahi bunu senden bir hizmet karşılığı alır isem, şer'an caiz olup, başkaca bir işlem yapılması gerekmez. Yani, kısacası, ben bu altınların karşılığında sana bir şey satmalıyım.

-Ne satacaksınız kadı hazretleri?

Kadı efendi, elini uzatıp pencereden dışarıyı göstermiş: Bak bu bahçe ve civarındaki cümle arazi bana aittir. Şimdi bak bakalım, ne görüyorsun bu arazinin üzerinde?

Kar görüyorum efendim, her yeri bembeyaz kar kaplamış.

Pek güzeeel... İşte ben bu arazideki karları sana satacağım, sen de bir kese altın karşılığı aldığını beyan eden bir belge imzalayacaksın, böylece alışveriş tamamlanacak.

Altınlardan bir an önce kurtulmak isteyen genç, 'efendim aklınızla yaşayın' deyip teklifi kabul etmiş, imzalar atılmış. Altın kesesini kadı efendiye teslim eden delikanlı, vasiyeti yerine getirmenin rahatlığıyla oradan ayrılmış. Memlekete gitmeden önce bir handa geceleyip hem karnını doyurmayı hem de biraz dinlenmeyi düşünmüş.

Sabaha karşı kadı’nın emrindeki zaptiyeler kapıyı yumruklamışlar.

Kalk hele, kadı efendi seni görmek ister, davası varmış.

Genç, 'ne davası ola ki?' dese de yaka paça huzura çıkarmışlar. Bir de bakmış ki kadı efendi hiddet içinde. Daha, 'selamün aleyküm' diyemeden kadı efendi bağırmış:

Be hey utanmaz, arlanmaz, eşkıya kılıklı işgalci. Bre biz seninle dün akşam arazimdeki karları satın aldığına dair mukavele imzalamadık mı?

İmzaladık kadı efendi, ben de karşılığını size takdim ettim.

Sus! Bak bakayım dışarıya, ne var arazimin üzerinde?

Ne olacak, kar var tabi, tıpkı dünkü gibi.

Mel'un, hala konuşuyor! Dün sen bu karları benden satın almadın mı? O halde senin karlar benim arazimin üzerinde ne diye duruyor? Şimdi bu işgal, kanun dairesine ve de hak rızasına uygun mudur? Derhal kaldır arazimin üzerinden, yoksa seni işgalcilikten hapse atarım!

Aman efendim, bunca arazinin karını nasıl kaldırayım?

Onu, arazimi işgal etmeden önce düşünseydin!

Delikanlı yine yalvarmış: Efendim, ocağınıza düştüm, yok mudur bu işin de kitaba uygun bir hal yolu?

Kadı, kara kaplıyı tekrar açmış, bir müddet mırıldanarak okuduktan sonra: Vardır tabiii İmdiii! Arazi sahibi ve davacı olan ben ile davalı sıfatı ile sen arasında, arazimi işgal bedeli karşılığında, benim de rızam ile bir kese altın karşılığı işbu karları burada tutmaya iznim olduğunu belirtir bir mukavele imzalarsak, bu husus kanun ve nizama uygun bir şekilde hallolur. Yaniii, sen bana öbür kese altını da işgaliye bedeli olarak verirsen dosya kapanır!

Bizim genç çocuk öbür kese altını da vermiş, gereken evrakları imzalamış, konaktan çıkıp temiz havaya kavuştuğunda, dağlara bakıp bağırmış: Hey gidi yedi dağın eşkıyası! Sen haklıymışsın. Daha büyük eşkıyalar da varmış. Senin açık açık yaptığın eşkıyalık, bunların kanunla yaptığı eşkıyalığın yanında ne ki?”

Siyonizmin Amentüsü adlı kitabımızdan

siyonizmin amentusu (ortakaya.net)

  
105 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam53
Toplam Ziyaret363004
KİTAPLAR

                     MİNİK TRADERDS                                                                                SİYONİZM'İN AMENTÜSÜ